Tıp

“Deli Dana: Tıp ve Veterinerlikte Ortak Mücadele”

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Halil Resmi, Deli Dana hastalığına ve nasıl bulaştığına dair detayları aktardı.

“Bilimsel adıyla “Bovine Spongiform Ensefalopati (BSE)” olan bu hastalık, özellikle hayvanlardan insanlara geçiş riski taşıması ve tedavisinin bulunmaması nedeniyle dikkatle izleniyor” diyen Resmi, “Deli Dana Hastalığı, sığırlarda görülen ve merkezi sinir sistemine zarar veren ölümcül bir hastalıktır” şeklinde konuştu. Bu hastalığa neden olan şeyin bakteri ya da virüs değil, “prion” adı verilen hatalı bir protein olduğunun altını çizen Resmi, “Prion, vücudumuzda bulunan  bir proteindir, sorun oluşturan bunun hatalı biçimde katlanmış ve bozunmaya dirençli halidir. Bu hatalı prion vücuda girdiğinde, sağlıklı prion proteinlerini de benzer şekilde bozulmaya uğratır. Bu durum özellikle beyin hücrelerinde birikir ve geri dönüşü olmayan bir hasara neden olur” ifadelerini kullandı.

Resmi, Creutzfeldt-Jakob hastalığının türlerine de göz atıldığında; SCJH, ailesel veya generik Creutzfeldt-Jakob hastalığı veya vCJH tiplerinin görüldüğüne dikkat çekti. “Sporadik Creutzfeldt-Jakob Hastalığı’nın (sCJH) en önemli nedeni PrPSc oluşumuna yol açan mutasyonlardır. Bu mutasyonlar sonraki kuşağa aktarılmazlar. Ailesel veya Generik Creutzfeldt-Jakob hastalığı; tıpkı talasemi hastalığında olduğu gibi hatalı gen kuşaktan kuşağa aktarılabilir. Kalıtım kalıbının da otozomal dominanttır. Yani anne veya babadan birisinin mutasyon taşıması, çocukların her biri için %50 oranında hastalık riski oluşturur. Variyant CJD (vCJH); sığırlardaki BSE ile ilişkilidir. Yani hastalık yapıcı protein sağlıksız/kontamine hayvansal ürünlerin tüketimi ile insana geçmiştir” şeklinde konuştu.

Geçmişte benzer bir prion hastalığına Yeni Gine’de rastlanmış olduğunu ifade eden Resmi, “Oradaki bir kabile, kültürel bir ritüel olarak ölen yakınlarının beyinlerini tükettiği için bu hastalık o toplulukta yayılmıştı. Bu da hastalığın, kontrolsüz koşullarda hızla yayılabileceğini gösteren çarpıcı bir örnektir” ifadelerini kullandı.

Bu hastalıkla mücadelenin yalnızca tıbbı değil, aynı zamanda veterinerlik alanını da ilgilendirdiğine vurgu yapan Resmi, “Hayvan sağlığına ilişkin sıkı kontroller, kesim ve üretim süreçlerinde hijyen ve izlenebilirlik kurallarına uyulması toplum sağlığı açısından kritik önemdedir. Bu nedenle özellikle kaynağı belirsiz hayvansal ürünlerin, özellikle de beyin gibi organların tüketiminden kaçınılması önerilmektedir” dedi.